Portfolyo
Zehra Seda Boztunalı
Ruhumu ara(r)lar sayfalar…
Sanatsal pratiğimin temel kavramlarını hafıza, ölüm, yas, sağaltım ve otobiyografi oluşturmaktadır. Bu kavramlar pratiğimde birbirinden bağımsız olmayan, iç içe geçmiş, birbirinin içinden doğan kavramlardır. Bu kelimeleri ortaklaştıran şey küçük yaşta yaşadığım bir doğal afet sonrası anne ve babamı kaybetmiş olmam, bunun hafızamda yarattığı boşluklar, iyileşme sürecinin plastik olarak üretimimde nasıl karşılık bulduğu ve bunların topyekûn nasıl bir otobiyografik dilin olanaklarını yarattığıdır. Bu eksende ortaya çıkan “Ruhumun Kitabı” dizisi de tutamadığım yasa duyduğum özlemden hareketle, kayıp sonrası uzun yıllar yaşadığım dede evinden aşina eski kitap sayfalarını bir araya getirmemin, sarıp sarmalamamın ve bu minvalde kendimi iyi etme sürecimin plastik dildeki karşılığını oluşturur. Son kertede, mekâna özgü (site-specific) sanat sürecinin deneyimlendiği dizide; harabe bir mekânla bağ kurularak çalışmalar mekâna, mekândaki duvarlarda açılmış boşluklara yerleştirilmiştir. Dizi; ruhta açılan boşluğun doldurulma çabası olarak okunabileceği gibi üretimlerin tam da bu esnada kendi nihai amaçlarına ulaştıklarının idrak edildiği bir süreci yansıtır.
“Esîr” dizisi; esîr olarak adlandırılan, beş duyu organımız ile algılayamadığımız, katı, sıvı ve gaz hallerine oranla yoğunluğu daha az vibrasyonel hızı ise daha yüksek olan, akışkan ve süptil maddeye gönderme yapar. Beşinci element ya da öz olarak kabul edilen Esîr, eski stoacıların ve günümüzde teozofların “ether” (aither) olarak niteledikleri, kökeni Antik ve Orta çağ bilimine dayanan bir olgudur. Bu bağlamda, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın poetik kurgusunda öne çıkan “tabiat”, “zaman”, “his” ve “sonsuzluk” kavramları ile kurulan bağ üzerinden Esîr bize psişik dünyanın kapılarını aralamaktadır.
Olmuş olan, olmakta olan, olacak olan her şey onlardan çıkar,
Filizlenmiş ağaçlar, erkeklerle kadınlar,
Yaratıklar, kuşlar, suda beslenen balıklar,
Ve de uzun ömürlü tanrılar.
Empedokle