Savaş Ekip Barış Biçmek: Birleşmiş Milletler'in Kore Cumhuriyeti'ndeki Kaynak Geliştirme Programları, 1950-1953 / LISA M. BRADY¹
Çeviri: Burçin Nilay Kalınbayrak
1950 ile 1953 yılları arasında Birleşmiş Milletler (BM), Kore’de birbiriyle ilişkili iki görev üstlenmişti: İlki, Kore Cumhuriyeti’nin (Güney Kore), Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (Kuzey Kore) ile olan çatışmasında askeri zafer elde etmesine yardımcı olmak; ikincisi de yarımadada sömürge sonrası ekonomik ve siyasi yeniden yapılanmayı desteklemekti. Her ikisinde de BM, artan yerel tarım ve ormancılık verimliliğini, askeri başarıyla doğrudan ilişkilendirerek, modern tarım ve kaynak yönetimi uygulamalarının hayata geçirilmesini teşvik etti. Kore Savaşı, genellikle bir kırılma noktası olarak tanımlansa da BM’nin kalkınma projeleri açısından bir kopuş anından çok, hızlandırılmış bir süreklilik dönemini temsil ediyordu. Bu makale, 1950 ile 1953 yılları arasında Kore Cumhuriyeti’ndeki çeşitli BM programlarını analiz etmek üzere çevresel, askeri ve kalkınma tarihlerini bir araya getirmekte ve BM’nin, kaynakların geliştirilmesini, savaşı başlatmak ve kazanmak için en etkili yollarından biri olarak gördüğünü ortaya koymaktadır.
Anahtar Kelimeler: tarım, ekonomik kalkınma, çevresel tarih, ormancılık, Kore Savaşı, askeri tarih, Kore Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler
Giriş
Güçlü ve bağımsız bir ulus haline gelmek için Kore’nin en çok ihtiyacı olan şey keçi ve domuzdu ve belki biraz da tavuk. En azından Amerikalı tarım bilimci ve çiftçi, aynı zamanda 1951’de Heifers for Relief (sonradan Heifer International) adlı hayır kurumunun yürütücü direktörlüğünü üstlenmiş olan Thurl Metzger böyle düşünüyordu. Metzger, Kore’nin ekonomik büyüme, tarımsal kendi kendine yeterlilik ve siyasi istikrar yolunun, çiftlik hayvanlarının sırtından geçtiğine inanıyordu. “Kore’nin tavuk ve domuz kalitesini artırmak için” 200.000 kuluçka yumurtası ve 300 domuzun yanı sıra “Kore iklimine ve diğer koşullara uyumlarını gözlemlemek için” 100 keçi ithal edilmesini önerdi. Tüm hayvanların cins, aşılı ve kritik hayvan hastalıklarından arınmış olması gerekiyordu (UNKRA 1952a, 1). Metzger’in önerileri kısmen Eylül 1951’de BM’nin isteği üzerine tamamladığı bir araştırmaya dayanıyordu. Metzger, Kore’nin ekonomik iyileşme ve bağımsızlık yolunun, Batı teknolojilerini – hayvanlar ve tohumlar da dahil olmak üzere – benimsemekten ve modern tarım uygulamalarını geliştirmekten geçtiği sonucuna varmıştı (Metzger 1951, 9).
Zamanlama düşünüldüğünde, BM’nin böyle bir çalışmayı üstlenmesi için Metzger ile anlaşması şaşırtıcı olabilir. Kore, savaşa sürüklenmişti ve bir yıldan fazladır savaştaydı ama en başta BM’nin neden orada olduğunu anladığımızda, bu durum daha az merak uyandırıcı hale geliyor. BM, Kore’ye İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda girmişti. Bu, yarımada için yeni bir çağ vadeden, doğal kaynakların geliştirilmesiyle desteklenen iç ekonomik büyümeyi ve kendi kendine yönetimi içeren bir zamandı. Temel amacı, Japon askeri ve bürokratik personeli geri göndermek olsa da BM, Kore’nin ekonomik iyileşme ve kalkınmasına öncelikli bir ilgi gösterdi ve askeri danışmanlarla birlikte tarım ve sanayi uzmanlarını da gönderdi. Çoğu Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen ve bazıları Japon sömürge yönetiminden kaçan bu uzmanlar, mevcut doğal kaynaklar üzerine birçok çalışma yürüttü ve Kore’nin yerel üretimini artırmaya yönelik planlar önerdi. Bu, kısmen Kore ekonomisini canlandırmak kısmen de BM’nin Asya’daki siyasi hedeflerini desteklemek içindi. Bu çalışmalar ve öneriler bir anlamda BM personelinin inancını yansıtıyordu. Buna göre iyi yönetilen doğal ve tarımsal kaynakların yaygın kullanımına dayanan sanayileşmiş, kapitalist bir ekonomi, Kore’de demokrasinin kurulmasına yardımcı olacak, böylece bölgesel ve küresel düzeyde ekonomik ve siyasi istikrarı güçlendirecekti.
Bu vizyonu teşvik etmek amacıyla BM, 1 Aralık 1950’de Birleşmiş Milletler Kore Yeniden Yapılanma Ajansını (United Nations Korean Reconstruction Agency – UNKRA) kurdu. BM Genel Kurulu, UNKRA’nın amacını iki yönlü olarak tanımladı. Ajansın kuruluş belgesinde “Kore için oluşturulan Birleşmiş Milletler yardım ve rehabilitasyon programının, bölgede kalıcı barışın sağlanması için olduğu kadar birleşik ve bağımsız bir ulusun inşasına yönelik ekonomik temellerin oluşturulması için de gerekli olduğuna inandığını” belirtti (Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1950, 33). UNKRA, BM’nin Kore’deki askeri ve sivil iki kolunun ortak himayesi altında projeler geliştirmek ve uygulamakla görevlendirildi: Birleşmiş Milletler Komutanlığı ve Birleşmiş Milletler Sivil Yardım Komutanlığı – Kore (United Nations Civil Assistance Corps Korea – UNCACK). Organizasyon yapısı ve kurucu misyonunun gösterdiği üzere UNKRA’nın, ekonomik istikrarı teşvik etme çabaları, yarımadadaki gelecek yerel kalkınma ve askeri zafer için hayati önem taşıyordu.
Bu makale, Kore Cumhuriyeti’nin savaş yıllarındaki ekonomik ve ekolojik kalkınmasında, UNKRA’nın rolünü ve Thurl Metzger gibi bireylerin katkılarını incelemektedir.² Bu dönemde UNKRA, Kore Cumhuriyeti’nin doğal kaynakları ve tarımsal uygulamalarının modernleştirilmesini ve daha verimli kullanılmasını hedeflemişti. Planları, Kore’ye özgü yabani ve ehlileştirilmiş bitki ve hayvan türlerini, Kuzey Amerika, Avrupa, Japonya, Afrika ve Orta Asya’dan ithal edilen, daha iyi oldukları kabul edilen türlerle değiştirmeyi içeriyordu. Çalışmalar öncelikle tarım, ormancılık ve balıkçılık üzerine yoğunlaşmış, daha sonra enerji santralleri, sulama sistemleri ve gübre fabrikaları inşa etmeyi de kapsayacak şekilde genişlemişti. Kore Cumhuriyeti hükümeti iş birliği ve isteğiyle “yardım ve ekonomik destek” sağlamak amacıyla (UNKRA 1952e) UNKRA tarafından yürütülen projeler, Kore genelinde daha önceki benzer planlarla belirgin bir süreklilik gösteriyordu. Bunlar, 1890’lardaki Kabo Reformları ve 1910 ile 1945 yılları arasında Japon sömürge dönemindeki planlarla başlamıştı. Önceki planlar, nihai sonuç olarak sosyal ve ekonomik modernleşme ve kaynakların daha verimli kullanımını, siyasi yapıların yukarıdan aşağıya ve dışarıdan içeriye yeniden şekillendirilmesiyle birlikte içeriyordu (Hwang 2016). UNKRA ise dikkatini Güney Kore’nin tarımsal ve ekolojik yapılarına çevirmiş; kapitalizm ve demokrasinin, modern yönetim uygulamalarını takip edeceğini varsaymıştı. Savaşın baskıları, UNKRA’nın misyonuna aciliyet katmış; Kore’nin tarımsal ve ekolojik sistemlerinin hem askeri hem de sivil ihtiyaçları desteklemek üzere daha yüksek kapasitede üretim yapmasını gerektirmişti.
BM’nin karşı karşıya olduğu en büyük zorluk, savaş arifesindeki Kore’nin ekonomisi ve altyapısının mevcut durumuydu. 1910’da Kore’yi resmen bir koloni olarak ilhak eden Japonya, özellikle 1938-1945 yılları arasında topyekün savaş için seferber olmuşken, yirminci yüzyılın başlarını çoğunlukla Kore’nin endüstriyel ve doğal kaynak gelişimine yatırım yaparak geçirmişti. Buna rağmen, böylesine bir gelişmeye konu olan ürün ve kâr, Kore’ye tam olarak yeniden yatırılmamış, bunun yerine büyük ölçüde Japonya’ya, onun genişleyen imparatorluğuna ve ordusuna ihraç edilmişti. Bu nedenle, BM 1945’te Kore’ye girdiğinde, yarımadada fabrikalar, enerji santralleri ve sanayileşmenin diğer göstergeleri vardı; ancak koruma ve daha fazla büyümeyi yönlendirecek ve yönetecek kadar iyi hazırlanmış, güvenilir bir devlet aygıtı yoktu. Dahası, Kore’nin doğal kaynakları, özellikle ormanları hem sömürge yöneticileri hem de yerel halk tarafından derinden sömürülmüş, bu durum onları tükenmiş ve güvencesiz koşullara terk etmişti (Fedman 2015). Syngman Rhee’nin kapitalizmle beslenen gelecek vizyonunu destekleyenler ve Kim Il-Sung’un komünist bir ütopya kurmaya olan adanmışlığını paylaşanlar arasındaki iç siyasi çatışma, Kore’yi gerilimle dolu ve nihayetinde kanla lekelenmiş bir sömürge sonrası deneyime karşı savunmasız bırakmıştı. Haziran 1950’de patlak veren savaş, bu nedenle, yarımadanın zaten tehlikede olan toplumsal, siyasi ve ekolojik koşullarını daha da karıştırdı ve kötüleştirdi (Brady 2008; Cumings 2005).
Kore Savaşı tarihinin büyük bir kısmı, BM’nin, yarımadanın çevresini düzenleme ve modernize etme çabalarını göz ardı eder (Cumings 1981–90, 2010; Stueck 2002). Benzer şekilde, Kore’nin ekonomik ve tarımsal tarihi üzerine yapılan çoğu çalışma, savaş yıllarını, ulusun kalkınma çabalarında bir kesinti veya gerileme olarak ele alır (Brazinsky 2007; Burmeister 1988). BM’nin savaş zamanı ormancılık ve tarım programları ise askeri çatışmayla kalkınma stratejilerinin iç içe geçtiğini gösteriyordu. Kore’nin tarımsal-ekolojik sistemlerinin yeniden oluşturulması, BM’nin hem savaşı kazanma hem de Güney Kore’de demokratik, kapitalist bir toplum inşa etme yaklaşımının temel bir bileşeniydi. Verimlilik modelleri ve modern (Batılı) yönetim ilkelerini temel alan çiftlikler ve ormanlardaki gelişmeler, BM’nin Kore’deki askeri koluna doğrudan fayda sağlıyordu ve yan kuruluşlar, Birleşmiş Milletler Komutanlığı ile birlikte çalışıyordu. BM’nin üstlendiği projelerin hepsi ekonomik, sosyal ve ekolojik zorluklar için bilimsel ve teknolojik çözümlerin kesin kabulüne dayanıyordu. Yaşam ve ölüm hakkındaki kararların öncelikli olduğu savaşın en zorlu anında, neyse ki BM ve onun Güney Kore hükümetindeki ortakları; tarımsal-ekolojik sistemleri yeniden düzenleyerek, domuz türlerini ve keçi sürülerini iyileştirerek ve savaşı kazanmak için tohum ekerek, ülkenin ekonomisini daha verimli ve etkili hale getirmek üzere odaklanmaya devam ettiler.
Bölünme, Yıkım, Kalkınma
İkinci Dünya Savaşı’nın askeri galibi olarak BM, Japonya’nın 15 Ağustos 1945’te teslim olmasından sonra, Kore’de kalan Japon kolonisi ve askeri personelinin geri gönderilmesi görevini üstlendi. BM nihayetinde Kore’yi tek bir devlet olarak öngörmesine rağmen (USNSC 1948), yarımada ile ilgili alınan erken kararlar bu ideali boşa çıkardı. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği, sömürgeciliğin sonlandırılmasını kolaylaştırmak amacıyla iki idari bölge için uygun bir sınır olarak 38. paralelde anlaştı; Sovyetler Birliği kuzeyde, Amerika Birleşik Devletleri ise güneyde süreci yönetecekti. Bu bölünme, ABD ile SSCB arasında artan gerilimi somutlaştırdı ve 1948’de iki karşıt geçici hükümetin kurulmasına yol açtı: Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (Kuzey Kore) ve Kore Cumhuriyeti (Güney Kore). O zaman ve sonrasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde yaşanan anlaşmazlıklar, Sovyetlerin Kore’deki BM faaliyetlerine katılmayı veya desteklemeyi reddetmesine neden oldu. Bu anlaşmazlıklar, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasında Kore’nin gelecekteki yönetimine yönelik ve 1949’da Güvenlik Konseyine, yeni kurulan Çin Halk Cumhuriyeti temsilcisi yerine Çin Cumhuriyeti (Tayvan) temsilcisini oturtma kararına ilişkindi. Bu durum, BM tarafından yönetilen yeniden yapılanma çabalarını, yarımadanın güney yarısında etkili bir şekilde sınırlıyordu.
Yarımadanın 1945’teki bölünmesi sadece siyasi değil aynı zamanda çevresel bir sorundu. Ana Asya kara kütlesinden güneye uzanan yarımada, 3.500’den fazla adasıyla birlikte toplamda neredeyse 221.000 kilometrekareyi kapsar. Dağlar, toplam alanın yaklaşık %70’ini oluşturur, tarıma elverişli çok az arazi kalır. Tarıma en uygun alanlar, özellikle Imjin Nehri’nin güneyinde, yarımadanın batı kıyısındaki alçak arazilere denk gelir. Kuzey Kore, o zamanlar ve şimdi, yarımadanın toplam alanının yaklaşık %55’ini oluşturmasına rağmen bunun sadece yaklaşık dörtte biri tarıma elverişlidir. Bu nedenle Güney Kore, tarım arazilerinin çoğunluğunu korurken kömür, demir, kurşun, çinko ve bakır gibi mineral kaynaklara erişimini neredeyse tamamen kaybetmiş, aynı zamanda ahşap bazlı ürünler haricinde yerel ısı ve enerji üretme kabiliyetini de yitirmiştir (Hunter 2008; Seekins 1990; Wacaster 2016a, 2016b). Bu durum, 1948’de Kuzey Kore’nin, Güney Kore’ye elektrik erişimini tamamen kesmesiyle daha da kötüleşmiş ve güneyde sanayi ve enerji üretim altyapısının inşasına daha fazla önem verilmesini gerektirmiştir. Yarımadanın hem kuzey hem de güney kesimlerinde birçok büyük nehir bulunmasına rağmen, özellikle güneydeki nehirler enerji üretimi için sorunludur; çünkü genellikle geniş ve sığdır, ayrıca akışlarında mevsimsel dalgalanmalar görülür (Hunter 2008; Seekins 1990). Güney Kore’deki bu tür kısıtlar, BM’yi mevcut kaynaklar üzerinde çalışmaya ve çoğu, ormancılık ve tarımsal gelişme üzerine odaklanan ekonomik iyileşme planları geliştirmeye yönlendirmiştir. Bu, yarımadanın coğrafyası ve BM’nin sınırlı erişimi göz önüne alındığında mantıklı bir seçimdir.
Bu çalışmalardan ilki, Güney Kore’nin birincil doğal kaynağına odaklanıyordu: Ağaçlar. Amerikalı orman mühendisi Paul Zehngraff, 1950’nin başında Güney Kore ormanları üzerine BM sponsorluğunda bir araştırma yürüttü. Aynı yıl 23 Haziran’da, çatışmaların patlak vermesinden sadece iki gün önce, Ekonomik İşbirliği İdaresi (Economic Cooperation Administration – ECA) Kore Misyonu Program Planlama Komitesine bir rapor sundu. Bu raporda; “Güney Kore’nin nihai iyileşmesinde ormanların ve orman alanlarının oynaması gereken rolü ve ormanların kurtarılması, genel arazinin korunması, en sonunda da kendi kendine yeterlilik için gereken adımları vurgulamak” amacında olduğunu belirtti. Kore ormanlarının durumunu küresel eğilimlerle ilişkilendiren Zehngraff şöyle yazdı: “Diğer doğal kaynakların hızla tükenmesi nedeniyle, hammadde kaynağı olarak ahşap, insanlığın genel refahı için giderek daha önemli hale gelmektedir. Dolayısıyla artan üretim için ormanı korumak, herhangi bir ulusun geleceğe yapabileceği en akıllı yatırımdır” (Zehngraff 1950a, 1).
Zehngraff, iddialarını desteklemek için Güney Kore ormanlarının fiziksel ve ekonomik durumu hakkında istatistikler ortaya koydu ve “geçici uygulamalar ve iyileştirilmiş bir yönetim halinde acil önlemler alınmadığı takdirde” Kore ormanlarının yirmi yıl içinde “yok olacağı” uyarısında bulundu. Zehngraff, hızlı bir şekilde müdahale edilmezse “erken bir felaketin kaçınılmaz olduğunu ve diğer iyileşme ve yeniden yapılanma yöntemlerinin boşa gideceğini” yazdı (3). Erozyonu azaltmak ve orman koşullarını yeniden sağlamak için çıplak arazilere hem yerli hem de ithal çam ve akasya gibi hızlı büyüyen türlerin ekilmesini tavsiye etti. Daha iyi büyüme koşullarının zaten mevcut olduğu yerlerdeyse “kalıcı ve daha değerli türlerin” kullanılmasını önerdi (7).
Raporunu sunduktan sadece iki gün sonra savaşın patlak vermesi, Zehngraff’ı, önerilerinin uygulandığını görmek konusunda aciliyete sevk etti. Tanklar, uzun menzilli toplar ve bombardıman uçakları, en uzak ormanlık alanları bile doğrudan ateş altında bırakmıştı. Ağır toplar ve B-29 bombardıman uçakları, ağaçları parçalayarak ve köklerinden sökerek yeryüzünde çukurlar açabilecek güce sahipti. Napalm ve beyaz fosfor; ağaçları, çalıları ve diğer bitki örtülerini alevlere boğmuştu. Ormanların geniş çapta askeri tahribatı ve ahşap dışında yakıt bulma imkanı olmayan sivillerin aşırı hasadı, Kore’nin dağlarını ve yamaçlarını biyolojik çeşitlilikten yoksun, koruyucu örtüden mahrum ve erozyona son derece duyarlı hale getirmişti. Yapılan bir çalışma, savaş nedeniyle orman örtüsündeki azalmanın %60’ın üzerinde olduğunu belirtiyordu (Jeong ve diğ. 2013). Dolayısıyla, yeniden ağaçlandırmanın, UNKRA’nın çalışmalarının en önemli odak noktası haline gelmesi şaşırtıcı değildir. Askeri çatışmanın yarattığı bu gerilemelere rağmen Zehngraff, odunun yakıt olarak kullanılması yerine turbanın³ teşvik edilmesi, aşılanmış Japon kara çamları gibi daha iyi adapte olmuş türlerle doğrudan tohumlama programları ve daha etkili erozyon kontrol yöntemleri de dahil olmak üzere birkaç iyileştirmenin yapıldığını notlarında belirtmişti (Zehngraff 1950b, 1-2). Ayrıca, yarımadanın orman kaynaklarının büyük bir kısmının 38. paralelin kuzeyinde bulunduğunu ve savaş başladıktan sonra güneydeki yeniden ağaçlandırma ve orman yönetimi çabalarının özellikle önemli olduğunu vurgulamıştı.
Doğru orman yönetiminin, tüm diğer yeniden yapılanma ve kalkınma çabalarının temelini oluşturduğuna inanan sadece Zehngraff değildi. UNKRA tarafından işe alınan agronomist⁴ R.H. Du Pasquier’ye (1951) göre “Güney Kore’nin yaşamı büyük ölçüde topraktan elde edilen üretime bağlıdır… Bu nedenle tarım ve ormancılığın iyileştirilmesi ve geliştirilmesi, bu ülkenin rehabilitasyon planında ana hedefler olarak değerlendirilmelidir” (1). Du Pasquier’nin asıl kaygısı tarımsal gelişim üzerineydi fakat “yeniden ağaçlandırmanın, tarımın geliştirilmesiyle sıkı bir şekilde bağlantılı olduğunu ve kırsal ekonomi için temel olarak değerlendirilmesi gerektiğini” (22) ifade ederken Zehngraff’ın raporuna atıfta bulunuyordu. Kore’nin ormanları bir kez iyileştirildiğinde, ülke dikkatini savaşla tahrip edilen ürünlerini ve hayvanlarını geliştirmeye verebilirdi. Raporunda, savaşın “tarım arazilerinde derin huzursuzluklar yarattığını, kuzey ordularının saldırılarının… çiftçilere ve kırsal tesislere ağır zarar verdiğini” yazmıştı. Ayrıca, çiftlik hayvanı sayısının “büyük ölçüde düşmesi nedeniyle birçok bölgede arazi işlemenin zorlaştığını, et ve yumurta arzının büyük oranda azaldığını” rapor etmişti (1). Önerileri arasında, ülke genelinde araştırma istasyonlarının kurulması, toprak ve hastalıklar üzerine çalışmalar yapılması ve “yabancı çeşitlerin… geniş tanıtımı” yer alıyordu (38).
İşler hemen düzelmedi. Du Pasquier, raporunu sunduktan bir yıl sonra UNKRA, “çatışmaların patlak vermesinden bu yana tavuk popülasyonunun %75 ila %85 oranında azaldığını” belirten bir basın bülteni yayımladı: “Artık (tavuk popülasyonu) o kadar az ki eğer bu yumurta sevkiyatlarından 120,000 tavuk elde edilirse, ulusal kümes hayvanı stoğunu %15’ten fazla artıracaktır” (UNKRA 1952c). Birkaç ay sonra, başka bir basın bülteni (UNKRA 1952f) “Kore’deki savaşın, çiftlik hayvanlarını eşi görülmemiş bir şekilde yok ettiğini” ve “damızlık ithalatının, çiftlik hayvanlarının hızlı bir şekilde çoğalması ve kalitelerinin iyileştirilmesi için olduğu kadar ülkenin yeniden toparlanması açısından da hayati olduğunu” yazıyordu. Bu duygu, UNCACK ve ECA’nın Gıda ve Tarım Bölümü danışmanı olan pirinç uzmanı Kim Hon Kyu’nun düşünceleriyle örtüşüyordu. Kim, hem yenilenmiş çiftlik hayvanı sürüleri için hem de Koreli öğrencilerin Amerika Birleşik Devletleri’nde tarım ve ilgili konuları öğrenmeleri yönünde desteklenmeleri için coşkulu bir çağrıda bulundu (Kim 1952). Kim, Kore’deki sığır nüfusunun 25 Haziran ile 31 Aralık 1950 arasında %45 azaldığını bildirdi. Süt sığırları ve at sayısı her biri neredeyse %25, domuzlar ve kümes hayvanları neredeyse %75, koyunlar ve keçiler %50, tavşanlar %38 ve bal arıları %48 azalmıştı. Kim, önceki notlarında (1951), düşük bakım gereksinimleri ve yüksek üreme özellikleri nedeniyle keçilerin, Güney Kore’deki birincil ihtiyaç olduğunu ve beş keçinin “bir aileyi iyi bir şekilde geçindirebileceğini” iddia etti.
Du Pasquier’nin raporunda ortaya konan ve Kim’in talepleriyle doğrulanan tarımsal yetersizlikleri ele almak üzere UNKRA, Heifer Projesi ve Geliştirilmiş Tohum İthalatı Projesi’ni hayata geçirdi. Güney Kore’nin hayvancılığını değerlendirmesiyle bu makalenin açılışını yapan Thurl Metzger, ilk girişimi yönetendi. Metzger, Güney Kore’nin azalan kaynaklarını takviye etmek için Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Japonya’dan hayvan uzmanlarıyla birlikte uygun keçi, domuz ve tavuk bulmak için çalıştı. Ağustos 1952’de Metzger bir bültende Kore’ye yapılan ilk hayvan sevkiyatlarının başarılı olduğunu bildirdi. Bu sevkiyatlar içerisinde “600 kutu kuluçka yumurtası, 297 cins domuz ve 95 Saanen keçisi” bulunuyordu. Her yumurta kutusunda otuz düzine vardı; bu da o yıl Amerikan tavuk yetiştiricilerinden Kore’ye gönderilen toplam on sekiz bin düzine yumurta anlamına geliyordu. Domuzlar ve keçiler Iowa’nın Des Moines şehrinden ve California’nın San Francisco şehrinden geldi (Metzger 1952). Hayvanların çoğu sağlıklı bir şekilde gelse de tam olarak Korelilerin umduğu gibi değildi ve özellikle keçilerle ilgili bazı tartışmalar ortaya çıktı (Shaughnessy 1952). Yine de bu hayvanlar, Kore’de yeni ve geliştirilmiş bir üreme stoğunun temelini oluşturarak, Koreli türlerin yerini almak ya da onlarla melezlenmek için kullanıldı.
Kore’nin çiftlik hayvancılığından bile daha fazla endişe verici olan şey gübre kıtlığıydı. BM Kore Misyonunun ekonomik işler görevlisi Dr. Pedro E. Abelarde’ye göre azotlu gübre birkaç yıldır Güney Kore’nin birincil ithalatıydı. 1952’de UNKRA’ya sunduğu raporunda Abelarde, savaş öncesinde özel bir tesis inşa ederek azot bazlı gübrelerin yerli üretimini artırmaya çabaladıklarını ancak Amerikalı danışmanların, “eğer komünist güçler Güney Kore’yi fethederse, tesisin kolayca bir mühimmat fabrikasına dönüştürülebileceğinden” endişe duydukları için bu planlara karşı çıktıklarını belirtti. Yine de Abelarde, “ülkedeki iklim koşulları, arazi ve nüfus yoğunluğunun, güçlendirilmiş bir tarımsal üretim sistemini zorunlu kıldığını” ve bunun “hem sulama hem de doğal ve ticari gübrelerin yoğun kullanımını gerektireceğini” savundu (Abelarde 1952, 2–6). Abelarde ayrıca, yoğun tarımsal uygulamaları kurumsallaştırmanın yanı sıra Güney Kore’nin, sulama ve sel kontrolünü geliştirmek için su yönetim sistemini iyileştirmesi ve genişletmesi gerektiğini öne sürdü. Bu projelerin, “Güney Kore’nin rehabilitasyon programında ciddi bir sorun olan ve olmaya devam eden, hızla ilerleyen erozyonu önlemeye yardımcı olacağı” sonucuna vardı (13).
UNKRA’nın öncelikli hedefi tarımsal verimliliği artırmak, ikincil hedefi ise bilimsel araştırmaları hayata geçirerek Güney Kore’deki tarım uygulamalarını modernize etmekti. Hem Heifer Projesi hem de Geliştirilmiş Tohum İthalatı Projesi, “Kore’deki iklim ve diğer koşullara” hangi türlerin veya çeşitlerin en iyi şekilde uyum sağlayacağını belirlemek amacıyla deneysel nitelikteydi (UNKRA 1952b, 1952d). İklime dayalı bu tür tarımsal deneyler için daha geniş bölgelerde ve başka yerlerde örnekler vardı. “Bitki adaptasyonu ve tanıtımı sorunlarına adanmış bir araştırma kuruluşu” olan Amerikan Bitki Ekolojisi Enstitüsü (The American Institute of Crop Ecology – AICE), hangi bitkilerin benzer iklim bölgelerine uyum sağlayabileceğini belirlemeye yardımcı olmak için dünya genelindeki bölgelerin, Kuzey Amerika’nın “tarımsal-klimatolojik” koşullarıyla karşılaştırıldığı bir dizi çalışma gerçekleştirdi. Bu “iklim benzerlikleri”, II. Dünya Savaşı sonrası Almanya, Japonya ve Çin’deki tarımsal kalkınma için uygulanmıştı (Hanson 1949; Howe 1948; Thone 1949). Ekim 1952’de, Güney Kore’nin Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçisi Dr. You Chan Yang, o zamanlar UNKRA’nın başında bulunan General John B. Coulter’a, böyle bir çalışmanın Kore’de de yapılmasını isteyerek şöyle yazdı: “Bu tür bir çalışma, bana göre – tarım konularında uzman olmamakla birlikte – ülkemize fayda sağlayacaktır” (You 1952).
AICE projesinin benzersiz yönü, Kore’nin tarımsal-ekolojisini Kuzey Amerika’nınkine benzetmeye çalışırken yereldeki çevresel koşulları dikkate almasıydı. 1952’de AICE danışma kurulu üyesi olan Edwin Henson, “iklim benzerlikleri” geliştirme sürecini açıkladı ve bu çalışmalar tamamlandığında “bir teknisyenin, en verimli bitkilerin neler olduğunu, bu bitkilerin hangi çeşitlerinin yetiştirileceğini, hangi makinelerin bölgede tatmin edici şekilde çalışacağını, sulama olanaklarını, karşılaşılabilecek böcekleri, hastalıkları ve gerekli tedavi yöntemlerini” bileceğini belirtti. Ayrıca bunun, “üretimi yeniden canlandırmak veya geliştirmek için tasarlanmış yöntemler hakkında bölgedeki insanlara rehberlik edecek diğer birçok önemli unsuru” da barındırdığını vurguladı (Henson 1952). İklim benzerliklerini teorik olarak bilmek, tam kapsamlı bir tarımsal-ekolojik çalışma yapılmasına gerek kalmadan, iyileştirme çabalarının daha hızlı etki etmesini sağlamıştı. Dahası, yüksek verimli gıda üretimini teşvik etmek, Kore’nin gıda ithalatını azaltacaktı. Bu, Birleşmiş Milletler Kore’nin Birleşmesi ve Rehabilitasyonu Komisyonuna (1951) göre çatışmanın çok erken dönemlerinde belirlenen bir hedef olarak, “mevcut uluslararası fonların büyük bir kısmının diğer Kore yardım ve yeniden yapılanma çalışmalarına ayrılmasına” olanak tanıyacaktı.
Yeniden yapılanma, modernizasyon ve askeri operasyonların Kore savaşı sırasında derinden birbirine bağlı olduğu, Güney Kore İletişim Bakanlığında görevli Chung Yun-tai tarafından yazılan bir mektupla açıkça ortaya konmuştu. 10 Eylül 1952’de şöyle yazmıştı: “Komünistlere karşı savaşırken, endüstrilerimizi de rehabilite etmeliyiz” ve “BM güçleri ön cephede zaferi göğüslerken biz de arkada iyileşme çalışmalarımızı tamamlamalıyız” (Chung 1952). UNKRA bu görevi ciddiye almıştı. Savaş boyunca UNKRA’nın, Güney Kore’nin ekonomisini geliştirmeye çalışması, yalnızca ülkenin askeri hedeflerini desteklemek için değil, aynı zamanda ülkeye güçlü ve başarılı bir demokrasinin temelleri olduğuna inandığı her şeyi sağlamak içindi. Tarım ve ormancılık girişimlerine ek olarak UNKRA, Kore’nin balıkçılığını, sulama ve hidroelektrik altyapısını ve endüstriyel temelini iyileştirmek için de programlar uyguladı. Bunların hepsi, Güney Kore’yi modern, kapitalist bir ülkeye dönüştürmeye yönelik nihai hedefe yönelikti. Bu çabaların temelinde doğal kaynakların bilimsel yönetimine olan inanç yatıyordu.
BM, benzer amaçlar için dünyanın dört bir yanında benzer projeler yürüttü (ve hala yürütüyor); ancak Kore’de savaşın patlak vermesi, ülkenin tarımsal, endüstriyel ve ekonomik altyapısının hızla dönüşüm ihtiyacını artırmıştı. Bu durum, BM ve diğer uluslararası örgütlerin; ülkeleri, çevrelerini yeniden düzenleme yoluyla modernize etme yöntemlerini anlamak için mükemmel bir örnektir. Ayrıca Kore, sadece çatışmanın yıkıcı etkisiyle değil aynı zamanda bireylerin ve örgütlerin, savaşın baskılarına yanıt verme biçimleriyle de çevresel değişimin hızlandırıcısı olarak savaş alanına dair önemli bir içgörü sağlamıştır.
Karmaşa İçindeki Devamlılık
Savaş, BM’nin yeniden inşa planlarına karşı benzeri görülmemiş ve büyük çapta zorluklara neden olmuştu; fakat bu, Kore’nin ormanları ve tarımsal kaynakları için eski ya da mevcut bilimsel yönetim uygulamalarını tanıtma çabalarından tamamen bir kopuş anlamına gelmiyordu. Kyung Moon Hwang ve David Fedman’ın da ustalıkla gösterdiği gibi bu tür çabalar, BM’nin yirminci yüzyılın ortalarında Kore’ye müdahalesinden çok önce başlamıştı, hatta 1910’dan 1945’e kadar süren benzer Japon sömürge politikalarından bile önceydi (Fedman 2015; Hwang 2016). Bilimsel kaynak yönetimini kurumsallaştırma girişimleri Chosŏn hanedanlığının (1392–1910) sonlarında başlamıştı. Bunu en iyi, 1894–95 yıllarındaki Kabo Reformları yansıtıyordu. Bu reformlar, merkezi Chosŏn yönetimi ve mali otorite yapısını temelinden yeniden düzenlemişti. Kwangmu Arazi Araştırması (1898–1904) sırasında, Kim Yong-sop’a (2005b) göre hem azalan vergi gelirleri sorununu çözmek hem de özellikle köylüler, kiracı çiftçiler ve toprak sahipleri arasındaki sosyal ve ekonomik eşitsizlikler nedeniyle çıkan sivil huzursuzluğu gidermek amaçlanmıştı. Japon danışmanların isteği üzerine başlatılan bu reformların her biri, devlet aygıtını daha verimli ve etkili hale getirmeye çalışırken aynı zamanda merkezi yönetimin artan etki ve yetkisini haklı çıkarmaya çalışıyordu. Kwangmu kadastro araştırması hem geleneksel Kore hem de yeni Batılı araştırma teknolojileri ve yöntemlerini kullanarak her bir arazi parçasının boyutunu, şeklini, konumunu, sahibini ve yetiştiricisini belirlemiş; arazileri potansiyel verimlerine göre sınıflandırmış; mülkler için tapular düzenlemiş ve incelenen her parselin ne kadar vergi borcu olduğunu belirlemişti. Hasattaki düşüşler ve toprak sorunları yüzünden çıkan köylü isyanları, artan dış müdahaleler gibi siyasi sorunlar, Kwangmu araştırmasının tamamlanmasını engelledi. Yine de hem bu araştırma hem de buna bağlı olan arazi tapularının verilmesiyle ilgili proje, daha sonraki reformların da kısmen temel aldığı kapsamlı veriler sağladı. Bu durum, özellikle, 1910 ile 1918 arasında Japon sömürge otoritesi tarafından hazırlanan Arazi Ölçüm Tüzüğü için geçerlidir. Hwang’ın savunduğu üzere bu tüzük, Kwangmu projesinin çalışmalarını devam ettirmiş ve “kaynakların seferberliği ve giderek daha fazla idari (ve seferberliğe yönelik) akılcı uygulamaları içeren sürekli çabayı” göstermiştir (Hwang 2016, 25–46, alıntı 46; ayrıca bkz. Choi 2005; Kim 2005a).
Chosŏn dönemi modernizasyon programları sorunlarla karşılaşmış ve nihai hedeflerine ulaşmada başarısız olmuştu; ancak yine de daha sonraki programların çalışabileceği idari yapıları oluşturarak hem Japonlar hem de BM tarafından gerçekleştirilen kalkınma projeleri için önemli bir öncü rol üstlenmişti. Ayrıca, kalkınmada merkezi otoriteyi ve sistematik yöntemleri önceliklendiren bir örnek oluşturmuştu. Kore’deki üç dönemde de birincil ekonomik sektör olan tarım, bu tür projelerin ana hedefi haline gelmişti. Üç idari rejim de tarımsal verimliliğin artırılmasını istemiş ve modern (yani yabancı) tarım teknolojileri ve tekniklerine dayanan stratejiler geliştirmişti. Chosŏn döneminin sonlarında yetkililer, İngiltere’den gelen eğitmenlerin çalıştığı ve Japoncadan çevrilmiş ders kitaplarının okutulduğu bir tarım okulu kurdular (Kim 2005a, 43). Japon sömürge yetkilileri ayrıca tarımsal modernleşmeyi ve güçlenmeyi teşvik ettiler (Gragert 1994). Lee Hoon Koo, 1936’da Kore’nin kırsal ekonomisi üzerine yaptığı değerlendirmede, sömürge toprak reformunun esas işlevi, daha iyi tarımsal uygulamalardan ziyade artırılmış vergi geliri olsa da devletin, modernleşme programının bir parçası olarak yerli stoğu iyileştirmek için yeni at, domuz, tavuk ve arı çeşitlerinin ithalatını içeren tarımsal reformları da başlattığını belirtmişti. (Lee 1936, 76–83). Kim Yong-sop, 1920’lerde yürütülen özel bir gelişim programı olan Pirinç Üretimini Artırma Programını tasvir etmişti. Bu program, Kore’nin malzeme ve yöntemlerini, “Japon pirinç bitkileri, geliştirilmiş Japon tarım aletleri ve Japon kimyasal gübreleri” ile değiştirmişti (Kim 2005b, 137–39). Son olarak, Hong Sung-Chan, 1930’ların sonlarında yeni bir toprak sahibi sınıfı olan nongjang veya tarımsal mülk sahiplerinin; verimliliği artırmak için topraklarını bilimsel olarak analiz ettiklerini, araştırma enstitülerine toprak verimliliğini test ettirip tarımsal teknikleri geliştirme yöntemleri hakkında raporlar hazırlattıklarını belirtmişti (Hong 2005, 185).
Modernizasyon ve kalkınma reformlarının merkezinde tarımsal üretkenlik olsa da Kore’nin diğer önemli kaynağı olan ormancılık da incelemeye alınmıştı (Komeie 2006). 1910’da Kore’nin Japonya tarafından ilhak edilmesiyle birlikte, hanedana ait ve belgelenmemiş özel ormanlık arazilerin önemli bir kısmı sömürge devletinin malı haline gelmişken yerel ve geleneksel kullanım şartları, sömürge orman yönetiminin önemli bir parçası olmaya devam etti (Fedman 2015). Orman ürünlerinin yönetimi ve hasadı, 1926’da Yalu ve Tumen nehir havzalarında Orman Yönetim İstasyonlarının kurulmasıyla bir devlet işi haline geldi. Bu, Lee Hoon Koo’ya göre Kore’nin kereste kaynaklarını “tükenmez” hale getirme amacıyla endüstriyi yeniden yapılandırdı ve birleştirdi. Devlet tarafından işletilen ormanların idaresine ek olarak sömürge yönetimi; aşırı hasattan (özellikle nüfus merkezlerinin yakınında), ormanlık arazilerin yakılarak tarla yapılmasından ve ormanlara müşterekler gibi davranan geleneksel arazi kullanım modellerinden etkilenen alanları başarıyla yeniden ağaçlandıran kişilere, daha sonra mülkiyet talep edebilecekleri kiralık araziler sağladı (Lee 1936, 181–88, alıntı 185). David Fedman’a (2015, 180) göre Kore’nin orman kaynaklarını iyileştirmeye yönelik Japon sömürgesinin çabaları, “yerel toplumu yeniden yapılandırma, özel endüstriyi canlandırma ve orman yönetimi, toprak sahipliği ve ekolojik modernite üzerine Japon fikirlerini yayma mekanizması” haline geldi.
Sömürgecilerin, Kore’nin doğal kaynak sektörlerini modernize etme çabaları, elbette, çiftliklerden ve ormanlardan elde edilen ürünlerin nihayetinde Japonya’nın iç ekonomisi, imparatorluğunun genişlemesi ve 1931’den başlayarak devasa topyekün savaş ekonomisini desteklemesi bakımından kendi çıkarlarına hizmet ediyordu (Gragert 1994; Kim 2005b, 138). Japonya’nın 1931’de Mançurya’yı işgal etmesinden sonra ve İkinci Çin-Japon Savaşı (1937-45) sırasında Kore, bir savaş alanı olmaktan ziyade bir kaynak ve seferberlik üssü olarak hizmet etti. Yine de en az yedi yılı topyekün savaş seferberliği koşulları altında olmak üzere on beş yıl süren hızlı sanayileşme, Kore’nin kaynaklarını aşırı derecede zorladı. Bu da büyük çapta bir ormansızlaşmaya, toprakların ve diğer mineral kaynakların aşırı kullanımına neden oldu.
Aynısı, 1950 ile 1953 yılları arasında yarımada, savaşın doğrudan etkilerine tanık olduğu zaman da geçerliydi. Kore’nin ormanları, askeri faaliyetlerle harap olmuştu ve en azından güneyde bilimsel yönetim ve ağaçlandırma projelerinin benzerlerini sürdürmek için gösterilen yoğun çabalara rağmen ormanların sayısı ve niteliği azalmıştı. Tarım arazileri, sadece silahlı çatışma ve askeri yıkımla yerinden edilen yaklaşık dört milyon mülteciyle genişleyen çaresiz sivil nüfusa değil, aynı zamanda cephedeki ve yedekteki silahlı kuvvetler personeline de hizmet etmek zorundaydı. Dahası, Güney Kore’nin tarla ve ormanlarından, özellikle Japonya ile ticaret yapmaya da yetecek kadar üretim fazlası bekleniyordu. Bu, ülkenin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunacak ve onu bölgesel ve küresel pazarlara dahil edecekti. Kore Savaşı sırasında Kore kaynaklarının ve ekonomik kalkınmasının tüm yönleri, Chosŏn hanedanlığının son yıllarında devam eden eğilimler haline gelmiş ve Japon sömürgeciliği altında genişlemişti.
Nitekim, UNKRA’nın politikaları ve programlarının incelenmesi şunu ortaya koymuştur ki 1950-53 Kore Savaşı, siyasi ve sosyal olarak büyük bir kırılma anı olsa da ajansın çatışma sırasındaki kalkınma çabaları, yaklaşık 60 yıldır Kore’de var olan hedefleri yükseltmeye ve güçlendirmeye hizmet etmiştir. Daha önceki toprak reformu projeleri gibi UNKRA da doğal kaynakların verimli kullanımı ve bilime dayalı çiftçiliğin kurulması yoluyla hızlı bir modernleşmeyi hedeflemiştir. Sekiz yıllık kurumsal yaşamı boyunca UNKRA, Güney Kore genelinde 4.200’den fazla alanda yüzlerce büyük projeyi tamamlamış ve yaklaşık 146.000.000 Dolar harcamıştır, bu da 2010 yılında neredeyse 1 milyar Dolar’a denk gelmektedir (Lyons 1961, 224; UNARMS, t.y.). Askeri çatışmanın bu gündemi bozmasına veya kısıtlamasına izin vermek yerine BM, ekonominin ve kaynakların geliştirilmesi ve kullanımıyla savaşın kazanılacağına ve Kore yarımadasında barış ve başarılı bir gelecek için gerekli temellerin oluşturulacağına inanarak gayretlerini iki katına çıkarmıştır.
Teşekkürler
Bu makaleye ilişkin değerli geri bildirimleri için Rachel Carson Çevre ve Toplum Merkezi’ndeki (Münih, Almanya) Works in Progress Seminerine katılanlara ve ayrıca entelektüel destekleri ve cesaretlendirmeleri için John Lee, David Fedman, Albert Park ve Micah Muscolino’ya teşekkür etmek isterim. Bu makale için yapılan araştırma kısmen Amerikan Çevre Tarihi Derneği Samuel P. Hayes Araştırma Bursu ve Münih’teki Rachel Carson Merkezi’nden Carson Yazma Bursu tarafından desteklenmiştir.
Kaynakça
Ana Kaynaklar
ABELARDE, PEDRO E. 1952. “Kore Ekonomik Rehabilitasyonunun Bazı Yönleri.” Birleşmiş Milletler Kore Yeniden Yapılanma Ajansı (UNKRA) Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 17, klasör 6. Birleşmiş Milletler Arşiv ve Kayıt Yönetim Bölümü (United Nations Archives and Records Management Section – UNARMS), New York.
CHUNG YUN-TAI. 1952. F. B.Silsbee’ye Mektup. Eylül 10. UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 21, klasör 4. UNARMS, New York.
DU PASQUIER, R.H.1951. “Tarım Raporu: Kore’nin Tarım Üretiminde İyileşme ve Gelişme” Ocak 14. UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 19, klasör 6. UNARMS, New York.
HANSON, HERBERT C. 1949. “Bitki Tanıtımı ve Yeni Seleksiyonların Dağıtımında Tarımsal-İklimsel Benzderlik (Homoclime) Tekniği.” Agronomy Dergisi 41(5): 186–88. UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 19, klasör 4. UNARMS, New York.
HENSON, EDWIN R. 1952. General Clyde L.Hyssong’a Mektup. Ekim 3. UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 19, klasör 5. UNARMS, New York.
HOWE, G.MELVIN. 1948. “Tarımsal-İklimsel Benzerlikler” Nature 161 (4101): 983. UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 19, klasör 4. UNARMS, New York.
KIM HON KYU. 1951. “Keçi İthalatının Önemi.” Eylül 8.UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 20, klasör 3. UNARMS, NewYork.
1952. “Tarımda Teknik Eğitim.” Eylül 12. UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 20, klasör 3. UNARMS, New York.
METZGER, THURL. 1951. “Kore Raporu.” Eylül 20. UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 20, klasör 3. UNARMS, New York.
1952. “Bülten.” Ağustos 5.UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 20, klasör 3. UNARMS, New York.
SHAUGHNESSY, W.K.1952. Heifer Proje Komitesine Mektup. Haziran 24. UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 20, klasör 3. UNARMS, New York.
THONE, FRANK. 1949. “Climatic Doubles Are Charted.” Science Newsletter (Ağustos 13): 106–7. UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 19, klasör 4.UNARMS, New York.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KORE’NİN BİRLEŞMESİ VE REHABİLİTASYONU KOMİSYONU. 1951. “Komisyon Tarafından 29 Nisan’daki 71. Toplantısında Kabul Edilen Geçici Rapor ve Önerge” UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 19, klasör 1. UNARMS, New York.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GENEL KURULU. 1950. “Önerge 410.V: Kore’nin Refahı ve Rehabilitasyonu.” 5. Oturumunda Genel Kurul tarafından kabul edilen önergeler içinde, 31–35. https://unarchives.files.wordpress.com/2012/09/nr006008.pdf (Erişim: Aralık17, 2017).
UNKRA. 1952a. “Proje Anlaşması, Proje No.1(UNK-1), Heifer Projesi.” Ocak 5.UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 20, klasör 3. UNARMS, New York.
1952b. “Proje Anlaşması, UNKRA Proje No.1(UNK-1), Heifer Projesi.” Şubat 25.UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 19, klasör 2. UNARMS, New York.
1952c. “Kore’ye 210,000 Kuluçka Yumurtası Göndermek Üzere UNKRA ve Heifer Proje Komitesi.” Basın Bülteni KQR/299, Mart 28. UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 20, klasör 3. UNARMS, New York.
1952d. “Proje Anlaşması, UNKRA Proje No.18, İyileştirilmiş Tohum İthalatı.” Nisan 7. UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 19, klasör 2. UNARMS, New York.
1952e. “Standart Operasyon Prosedürü, Numara 13.” Haziran 9. UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 19, klasör 1. UNARMS, New York.
1952f. “Kore’ye Domuz ve Keçi Sevkiyatı için UNKRA ve Heifer Proje Komitesi.” Haziran 16. UNKRA Kayıt Dosyaları 526, kutu 20, klasör 3. UNARMS, New York.
USNSC (AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ ULUSAL GÜVENLİK KONSEYİ). 1948. Kore’de ABD’nin pozisyonu hakkında Güvenlik Konseyi Başkanlık Raporu, Nisan 2. Ulusal Güvenlik Arşivi, Washington, D.C. http://nsarchive.gwu.edu/coldwar/documents/episode-5/02.pdf (Erişim: December 17, 2017).
YOU CHAN YANG. 1952. John B.Coulter’a Mektup. October 7. UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 19, klasör 5. UNARMS, New York.
ZEHNGRAFF, P. 1950a. Program Planlama Komitesine Memorandum. Haziran 23. UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 20, klasör 11. UNARMS, New York.
1950b. Gıda ve tarım Bölümü Direktörlüğüne Memorandum, ECA. Haziran 1. UNKRA Kayıt Dosyaları, seri 526, kutu 20, klasör 11. UNARMS, New York.
İkincil Kaynaklar
BRADY, LISA M. 2008. “Life in the DMZ: Turning a Diplomatic Failure into an Environmental Success.” Diplomatic History 32(4): 585–611.
BRAZINSKY, GREGG. 2007. Nation Building in South Korea: Koreans, Americans, and the Making of a Democracy. Chapel Hill: North Carolina Üniverstesi Yayınları.
CHOI WON-KYU. 2005. “The Legalization of Land Rights under the Great Han Empire.” Landlords, Peasants, and Intellectuals in Modern Korea içinde. Editörler: Pang Kie-chung ve Michael D. Shin, 91–128. Ithaca, N.Y.: Doğu Asya Programı, Cornell Üniversitesi.
CUMINGS, BRUCE. 1981–90. The Origins of the Korean War. 2 cilt. Princeton, N.J.: Princeton Üniversitesi Yayınları.
2005. Korea’s Place in the Sun: A Modern History. Gözden geçirilmiş baskı. New York: W.W. Norton.
2010. The Korean War: A History. New York: Modern Library.
FEDMAN, DAVID ABRAHAM. 2015. “The Saw and the Seed: Japanese Forestry in Colonial Korea, 1895–1945.” Doktora Tezi, Stanford Üniversitesi.
GRAGERT, EDWIN H. 1994. Landownership under Colonial Rule: Korea’s Japanese Experience, 1900–1935. Honolulu: Hawai’i Üniversitesi Yayınları.
HONG SUNG-CHAN. 2005. “The Emergence of New Types of Landlords in the Occupation Period.” Landlords, Peasants, and Intellectuals in Modern Korea içinde, Editörler: Pang Kie-chung ve Michael D. Shin, 175–206. Ithaca, N.Y.: Doğu Asya Programı, Cornell Üniversitesi.
HUNTER, HELEN-LOUISE. 2008. “The Society and Its Environment.” In North Korea: A Country Study, Editör: RobertL.Worden. 5. baskı. Washington, D.C.: Federal Araştırma Bölümü, Kongre Kütüphanesi.
JEONG, SU-JONG, CHANG-HOI HO, SUNG-DEUK CHOI, JINWON KIM, EUN-JU LEE, ve HYEON-JU GIM. 2013. “Satellite Data-Based Phenological Evaluation of the Nationwide Reforestation of South Korea.” PLoS ONE 8(3):e58900. doi:10.1371/journal. pone.0058900.
KIM YONG-SOP. 2005a. “The Two Courses of Agrarian Reform in Korea’s Modernization.” Landlords, Peasants, and Intellectuals in Modern içinde Korea, Editörler: Pang Kie-chung ve Michael D. Shin, 21–52. Ithaca, N.Y.: Doğu Asya Programı, Cornell Üniversitesi.
2005b. “The Landlord System and the Agricultural Economy during the Japanese Occupation Period.” Landlords, Peasants, and Intellectuals in Modern Korea içinde, Editörler: Pang Kie-chung ve Michael D. Shin, 21–52,131–74. Ithaca, N.Y.: Doğu Asya Programı, Cornell Üniversitesi.
KOMEIE TAISAKU. 2006. “Colonial Environmentalism and Shifting Cultivation in Korea: Japanese Mapping, Research, and Representation.” Geographical Review of Japan 79(12):664–79.
LEE HOON KOO. 1936. Land Utilization and Rural Economy in Korea. Chicago: Chicago Üniversitesi Yayınları.
LYONS, GENE MARTIN. 1961. Military Policy and Economic Aid: The Korean Case, 1950–1953. Columbus: Ohio Eyalet Üniversitesi Yayınları.
SEEKINS, DONALD M. 1990. “The Society and Its Environment.” In South Korea: A Country Study içinde, Editörler: Andrea Matles Savada ve William Shaw. 4. Baskı. Washington, D.C.: Federal Araştırma Bölümü, Kongre Kütüphanesi.
STUECK, WILLIAM W.2002. Rethinking the Korean War: A New Diplomatic and Strategic History. Princeton, N.J.: Princeton Üniversitesi Yayınları.
UNARMS. Tarih Yok. “Birleşmiş Milletler Kore Yeniden Yapılanma Ajansı: UNKRA Hakkında.” https://unarchives.wordpress.com/about-unkra/ (Erişim: Ekim 25, 2016).
WACASTER, SUSAN. 2016a. U.S. Geological Survey Minerals Yearbook-2014: North Korea [Gelişmiş Baskı] 15.4. Washington, D.C.: ABD İçişleri Bakanlığı.
2016b. U.S. Geological Survey Minerals Yearbook-2014: Republic of Korea [Gelişmiş Baskı] 15.7. Washington, D.C.: ABD İçişleri Bakanlığı.
Notlar
1Bu metin ilk kez The Journal of Asian Studies dergisinin Mayıs 2018 sayısında yayınlanmıştır. Çapak’ın 9. sayısı için bu metnin çevirisi bir defaya mahsus olmak üzere, münhasır olmayan izinler çerçevesinde yapılmıştır. Telif hakkı sahibinin izniyle yeniden yayımlanmıştır. Telif sahibi ve yayıncı: www.dukeupress.edu.
2Bu makale, çok az istisna dışında, Güney Korelilerin UNKRA’nın kalkınma planlarını nasıl karşıladıklarını veya bunlara nasıl katıldıklarını ele almaz veya bunların daha uzun vadeli başarı ya da başarısızlıklarını değerlendirmez. Her bir konu, burada ayrıntılı olarak ele alınamayacak kadar derinlemesine analiz edilmeyi gerektirir. Bu makale, esasen Birleşmiş Milletler personeli veya onların bağlı kuruluşları tarafından üretilen ve Birleşmiş Milletler Arşiv ve Kayıt Yönetim Bölümünde tutulan belgelere dayanmaktadır. Bu durumun iki nedeni vardır. Birincisi, tek bir ajansa odaklanmak; belirli kalkınma hedeflerini, özel personelin kaynaklar ve doğal çevre sorunlarına nasıl yaklaştığını ve ilgili kalkınma kararlarını etkileyen fikirleri daha net bir şekilde anlamayı sağlamaktadır. İkincisi, UNKRA, BM’nin daha büyük ölçekli savaş çabalarıyla tamamen iç içe olduğundan, projeleri ve deneyimleri; savaş, kalkınma ve doğanın nasıl kesiştiğini aydınlatmaya yardımcı olmaktadır.
3isim, (tu’rba), Fransızca tourbe. Az çok kömürleşmiş bitkilerden oluşan yakıt (TDK, 2024). Erişim linki: https://sozluk.gov.tr/ (Ç.N.)
4Amerikan Agronomi Derneği’nin tanımına göre agronomistler, “ekin ve toprak biliminin yanı sıra ekoloji konusunda da uzmandırlar” (Agronomy, 2024). Erişim linki: https://www.agronomy.org/about-agronomy (Ç.N.)