Hayatı anlamlandırışım, hemen her konuda çok olasılıklı ve duruma göre değişkenlik gösteren manalar üzerine kurulu. Sanat üretimlerimde bana ait olan ve içselleştirdiğim durumlar üzerine çalışıyorum. Sanat pratiğim büyük ölçüde ev içinde, sıradan olay ve rutinler üzerinden ifade buluyor. Gündelik hayatlara dair yeni sorular keşfetmeye çalışıyorum.
Üretimlerimde resim, heykel, asamblaj, kolaj, video, fotoğraf gibi çeşitli disiplinler, benimsediğim çağdaş sanat pratiğinin içinde bir yer tutuyor. Her bir işin teknik ve biçimsel boyutunu, oluşturmaya çalıştırdığım düşünceye en iyi hizmet edecek şekilde seçmeye çalışıyorum. Bu çoğulculuk irdelediğim kavramlarda yeni katmanlar keşfetmeme olanak sağlıyor.
Son yıllarda üretimlerimde odaklandığım sıradanlık, normallik ve aykırılık gibi kavramları; “kendini ya da kendine ait olan/olmasını istediği her şeyi karşı tarafın beğeni ve onayına sunan, aldığı tepkilerle yeni bir kendilik ve aitlik oluşturan” birey yapısını merkeze koyarak inceliyorum. Bu edilgen yapı etrafında şekillenen gündelik hayat, bireyi norm dışına çıkmaktan korurken, sıradanlığı doğuruyor. “Onaylanma talebinin sürekliliğiyle sunacak yeni farklılıklar yaratıp, biricikliğini vurgulamak için debelenen insan halleri” üzerine düşünüyorum.