Sergi Değerlendirmesi

Özdeşleşme Halleri

Eda Gizem Uğur

Ankara’da yaşıyor ve üretiyor.
artvizit.co/edagizemugur/

11 Mart- 02 Nisan tarihleri arasında Ankara’da Ka Atölye’de gerçekleşen “Bozulan Simetri” sergisi; duyu, duygu, beden üçgeninde izlediğimiz Refa Emrali’nin işlerine ev sahipliği yapıyor. Emrali, parçalanmış bedenin başkalaşımları beraberinde görsel biçimi kesintiye uğratılmasıyla tekrar dolaşıma sokuyor ve yeniden üretiyor. Bu bağlamda sanatçı,  kültürel temsillerde patolojik bir sorun olan eksik beden kavramını ve bunun temsil düzlemindeki mevcudiyetini, görsel olanın düzenini gözümüzün önünde bozarak gerçekleştiriyor. Emrali, ürettiği her yeni form ile normalleştirilmiş bedeni tekrar sınıyor. Sınanan beden sanatçının ürettiği formlarda karşılık bulurken  izleyiciyi de bir iç hesaplaşmaya davet ediyor.

özdeşleme-halleri-1
Refa EMRALİ, “Bozulan Simetri IV”, 2022, Seramik

Antik Dönem eserleri olarak müzelerde görmeye aşina olduğumuz parçalanmış organları hayretle izleriz. Bunları kendi başına bir form olarak düşünür ve kendi tarihselliği içinde anlamlandırmaya çalışırız. Emrali’nin, sergiye adını da veren, “Bozulan Simetri” isimli formları bu bağlamda izlemek mümkün. Bu organlar tıpkı bir müzede olduğu gibi kendi tarihselliği içinde bir bütün olarak algılanabilir. Sanatçı, sergi genelinde ürettiği tüm formları 2’li yaparak bize “tamlık” vurgusunu tekrar tekrar hatırlatır. Eksikliğin bilgisiyle baş edebilmek için formlarda simetri olma hali devam eder. Simetride kaymalar olabilir fakat tamamen yok olmaz. Sanatçı için “eksik” olarak tanımlanan tüm bedenler, tamdır.

Katlanmış, eğilip bükülmüş organlar… Muayene ve tedavi sürecindeki bedenin gördüğü müdahalelerin biçimsel izleri olarak bizi karşılayan bu formlar, bir seri kadın ismi ile sahiplendirilmiştir. Eşit bir yüzeyde izleyiciyi karşılayan bu formlar, bakışı açıkça birden çok hikâye ile bir anda yüzleştirir

özdeşleme-halleri-2
Refa EMRALİ, “İletken Bakır Tel / Metastatik III”, 2022, Metal ve Cam

Emrali, “Bozulan Simetri” ve “İletken Bakır Tel” adını verdiği başka bir seri olan formlarında ise organların üzerini kapladığı ya da bir başka bakışla formların içinde gezdiği bakır teller ile bir metafor alanı yaratır. Böylece bedenin içinde ve dışında dolaşabilir. Vücudun varoluşundaki lenf sistemi, kan dolaşımı gibi sistemler kanser hücrelerini ileten sistemlerdir. Emrali, taşıyıcı zemin olarak kullandığı iletken teller ile deforme organları birleştirerek, bilginin merkezde olduğu üretimlerinde bakışı ters yüz eder. Sergi genelinde de görüldüğü gibi sanatçı üretimlerinde, tıbbi sürecin getirdiği bilgilerden faydalanarak disiplinlerarası bir pratikte formlarını üretir. “Pet – CT” ve “Patoloji Raporları” isimli işlerinde de bunu açıkça görebiliriz.

özdeşleme-halleri-3
Refa EMRALİ, “Pet- Ct I”, 2022, Metal ve Ahşap

Sergiyi izlerken yabancı olan izleyici, baştan çıkarıcı unsurlar ile sarsılır. Sanatçının üretimlerindeki imge yinelemeleri bir tür bedensel mevcudiyetin başkalaşımları olarak karşımıza çıkmaktadır ve bizi kendi gerçekliğinde buluşturur. O gerçeklikte eşitler. Bedenlerin eşitlendiği o gerçeklikte; izleyici beden ve başkalaşmış beden hesaplaşmaya hazırdır. Orada bedenin keşfine didaktik bir yolculuk başlar…